Yemek Artıkları
Son zamanlarda sokak hayvanlarının gözetilmesi, su verilmesi, yiyecek verilmesi hususunda yapılan yayın ve organizasyonlar kamuoyunda ses getirdi. Toplumun her kesiminden bu kampanyalara rağbet arttı, su kapları her yerde, kuru mamalar suların yanında. İşyerlerinin önünde köpekler için birer şilte veya karton var, gölge yapacak birer siper yerleştiriliyor. Bu gelişmeler özlediğimiz, özendiğimiz ve toplumumuza yakışan davranışlardır.
Buna mukabil, sokaktaki köpekleri kedileri beslemek için sofralardan artan yemek artıklarını veren, bozulduğu düşünülen et, süt, tavuk, balık ya da herhangi bir besini ziyan olmasın, sevap olsun düşüncesiyle sokak hayvanlarının önüne bırakan çok insan var. Aslında özünde iyi niyet ve merhamet olan bu davranış çoğu zaman tehlikeli hastalıklara ve zehirlenmelere yol açıyor. Bir defa bozulan gıda, hiçbir canlının yemeği olamaz. Gıda değeri kalmamıştır, zarar vermese bile faydası olmaz. Kaldı ki kedidir yer, köpektir bir şey olmaz yaklaşımı son derece yanlış ve temelsizdir.
Bazı evlerin mutfağında çok yemek artar. Bu artıklar çöpe gideceğine sokak hayvanlarının gıdası olabilir. Özellikle kış aylarında günlerce gıda değeri bozulmadan, toksinlerle kirlenmeden hayvanların gıda ihtiyacını karşılayabilir. Ama bu sıcak havalarda değil, kışın soğuk havalarda bu iyiliği yapalım.
Aslında siz gıdaları sokağa bıraktığınızda temiz, bozulmamış, bakteri toksinleriyle kirlenmemiş olabilir. Hatta bunun için özen göstermiş, ellerinizle sadece sokak hayvanları için, kasaptan aldığınız veya kendi evinizden etlerle, tavuklarla hazırlamış olabilirsiniz. Fakat havalar o kadar sıcak ve nemli ki sokakta bıraktığınız hayvansal kökenli gıdalar 35-50 dakika içerisinde bakteri üremesi sonucu toksik ve ya kontamine gıda haline gelebilir. Doğal olarak tadı kokusu pek değişmemiş bu gıdalar hastalık hatta ölüm nedeni olabilir.